20 Eylül 2010 Pazartesi

dream about me






moby- dream about me çalıyordu.sevdicek yoksa senle bana mı çalıyordu?

15 Eylül 2010 Çarşamba

sen yokken- ağzımı bozdum



her cumartesi sabahı "Allah kabul eder inşallaaaahh" diyerek sokağımdan geçen akordeon çalan amcanın şarkılarına pencereden eşlik ediyorum. ağzımı da sana bozdum. arasana lan beni!

sen yokken- eylemsizlik



levente doğru giderken atv binasının orda dolmuşların hızlı gittiği bi yer var ya. orda hep anlatılan "sen otobüsün içindeyken eylemsizlik ilkesinden dolayı boşlukta gibi olursun" örneğini hatırlıyorm. ve kendimi deniz anası gibi hissediyorum. ingilizcesi daha tatlı diy mi? celifiş.

12 Eylül 2010 Pazar

sen yokken- dünya



güneşin etrafınfa bir kere bile dönmedi dünya ama bi dünya olay oldu. kedi dişini kırdı. ben saçımı yine kestirdim. eskarpin giymeye başladım. yağmur yağdı. boğazım kaşındı. dışarı baktım, şemsiye bile gördüm.

8 Eylül 2010 Çarşamba

sen balinaca biliyor musun?



at murattır, kuş haber, züraafa zerafettir, ot böcektir, üç vakittir, vakit de nakittir. falımda balık çıktı. cinsi balina ama atiktir.

all i need




bu şarkı gibi bi his veriyorsun bana. teşekkür ederim.

6 Eylül 2010 Pazartesi

sen yokken- ninja




armutlar ninja oldu. dolapta gizleniyorlar, hiç beklemediğim anlarda atlıyorlar.

3 Eylül 2010 Cuma

sen yokken- gaynah



kaymak iyice bize yerleşti. gitmiyor. yorganlarımda kafamda bilgisayarımda sürekli yürüyor. ama tatlı.
kaymak kim bilmeyenler için: ajansın kedisi

31 Ağustos 2010 Salı

sen yokken- hokkabaz



öğrettiğin çok şiki şiki kart numaralarını kimseye yapmadım.ama unutmak üzereyim birkaç kere tekrar edeyim.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

sen yokken- diş

indi-hipstır olur muyum acaba diye çok endişelendim. sonra dayanamadım yaptım.
sen yokken serisi ufak ufak ucundan baş verdi.





Üst sana göre sağ bana göre sol dişimin ağrısını iyice hisseder oldum. Aynada inceledim üst katmandan bir parça kırılmış. Limon yerken çok acıyor ki bilirsin ben limon yemeden yapamam.

8 Ağustos 2010 Pazar

green grass




O adımlarımızla "I want to be a part of it New York, New York" diye mırıldanırken ben hem onu dinliyordum hem de aklımda Cibelle Green Grass'ın en sevdiğim kısmını söylüyordu. He'll make a tree from me.

19 Şubat 2010 Cuma

bıyıh




duvarıma çizdiğim bir şey. dalga geçmiyorum, gerçekten bıyık seviyorum.
çok alakasız olarak archive- fuck you çalıyor, durduramıyorum.

11 Şubat 2010 Perşembe

oi va voi





dün akşam babylon'da oi va voi konseri vardı.bu akşam ve yarın akşam da konserler verecekler.bilet bulma sorunu sinir bozucu olsa da konser keyifliydi.
teşekkür ederim oi va voi